ÇİPURA BALIĞI

Sıkı, yoğun, az yağlı, ve beyaz etlidir. Kültür üretimi nedeniyle dört mevsim bulunabilen çipura, tezgahlarımızın demirbaşıdır. Ege’nin bu en bilinen balığı, Yunan mitolojisi şölenlerinde Afrodit’e atfedilmiştir. Küçük sürüler halinde diplerde gezer. Elips biçimiyle karnı beyaz, koyu gri sırtı, pembeye kaçan yanakları ve yan tarafında bulunan yıldızlı pullarıyla tanınır. Pulları gümüş renklidir. Her yanağında ve gözlerinin arasında hilal şeklinde sarı bir leke bulunur. Genelde 20-35 cm, 200-300 gr ağırlığındadır. En fazla 70 cm boyunda olur. Alyanak ve lisaki bu türün küçük çeşitleriyken, büyüğüne hristof denir.

Tezgahlarımızdaki çipuraların neredeyse tamamı çiftlik üretimidir. Doğal deniz çipurası en pahalı balıklardandır. Kültür çipurası, doğal olanına göre karnı daha şiş, karın iç kısmı yağlı, pulları yer yer dökülmüş ya da elle pullarının tersine sürtüldüğünde kolayca dökülebilir olabilmektedir. Derisi doğal olanına göre daha mat, solungaç kapağı üzerindeki kızmızımsı leke çok açık renkteyken, doğal olanında turuncu olarak bu leke çok daha belirgindir. Çipuranın kafası asla koparılmaz. Yanakları hem etli hem de çok lezzetlidir. En lezzetli zamanı temmuz ekim arası aylardır. Ekim ocak arası üreme dönemidir. Ege ve Akdeniz’de bulunur.

Pişirme Yöntemleri ve İpuçları

Filetosu alınabilir. Ülkemizde ızgarada ve fırında daha çok tercih edilmektedir. Izgara için ideal büyüklük 250-300 gr’dır. Büyüklerinin fırında pişirilmesi daha uygun olacaktır. Çorbası yapılır, buharda daha iyi sonuç verir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir